Sümerliler zamanında gökten indikleri düşünülen Elliler diğer adı ile Annunakiler, o dönemin gizlenemeyecek varlıkları olarak bilinir. Her ne kadar o dönemde Elliler’i görmezden gelme durumu hüküm sürse de, döneme ait birçok tarih kitabında Elliler’den söz edildiği bir gerçektir.

Sümer metinleri, hem Yunan hem Roma mitolojisinin bilgilerini taşıyan ve bu nedenle kaynağı oldukça derin olan metinlerdir. Çok eski zamanlardan itibaren tarihi bilgilere sahip olan bu metinler, Elliler hakkında da gerçekçi bilgiler verir. Eski olması kadar zengin bilgiler de taşıyan Sümer metinlerinin, bölümleri arasında Elliler’e oldukça fazla yer verilmiş ve bu varlıkların öneminden de sık sık söz edilmiştir. Dönemde yer alan diğer dinsel kaynaklarında da Elliler hakkında çarpıcı bilgiler bulunur. 

Dünyayı Tohumlayan Gizemli Varlıklar

O dönemin metinlerinde geçen bilgiye göre; Elliler’in dünyayı tohumladığı ve ileri dönemlerde sıklıkla kullanmak için birçok köle nitelikli ırklar yarattığına inanılır. O dönemlerde yaygın olarak geçen bu inançta Elliler birçok farklı ırktan köleyi kullanmak üzere kendileri yaratarak dünyaya bırakmıştır. Oldukça detaylı tanımlamaların ye aldığı metinlerde Elliler’in insanları da tohum yolu ile yaratarak dünyaya bıraktığı inancı yer alır. Bir diğer deyişle, bütün evrenin hâkimi durumundaki Elliler, dünyayı istedikleri gibi şekillendirmiş ve istedikleri varlıkları dünyaya tohum olarak serpmişlerdir. 

İnsanı Yaratan Güçlü Tanrılar Geri Dönecek

Yaşadıkları dönemde Tanrı olarak kabul gören Elliler’in dünyayı belirli bir süreliğine terk ettikleri ve bir zaman sonra geri döneceklerine inanılır. Dönem tarihçilerin üstünü çizdiği bu gerçek ile, Elliler’in dünyaya dönmesi ve bıraktığı köleleri ile temasa geçmesi muhtemel bir durumdur. Elliler’in dünyaya dönmelerindeki bir diğer amacın da zamanında yaptıkları hataları düzeltmeye yönelik olacağı söylenir. Bu yanlışları düzelterek, spritüal bir uyanışı gerçekleştirmek ve insanın bilincinde yer alan evrim sürecini hızlandırmak amacı ile dünyaya geri döneceğine inanılır. Kaldıkları yerden hatasız devam etmek üzere verdikleri sözü tutarak, ileriki bir süreçte dünyaya geri döneceklerine dair belirtiler bulunur. Günümüzde birçok farklı araştırmacının kafasını meşgul eden bu durum, o dönemlerden itibaren araştırılan ve oldukça ilgi çeken bir konudur.

Elliler’in Yaşantısına Ait Önemli Kalıntılar

Elliler’in günümüzdeki insan ırkının ilk yaratıcıları olduğuna inanan birçok tarihçi bulunur. Dönemin ileri gelenlerinin sürekli olarak konunun üstünü örtmeye çalışmalarından dolayı da bu görüş kuvvetlenmiştir. Mezopotamya bölgesinde yapılan araştırmalarda rastlanan önemli izler, bu dönemde gerçekten Elliler’in yaşadıkları ve bu bölgede bulunduklarını kanıtlayıcı niteliktedir. Beş bin yıl öncesine ait bu izlerde, birçok farklı bölgede traktör izi bulunmuştur. Bu izler o dönemlerde Elliler’in yaşadıklarına ilişkin önemli bulgulardır.

İnsanın yaratıcısı konumunda bulunan Elliler’in doğal olarak, insanların yapı taşlarını çok iyi bildiklerine inanılır. Genleri tamamen bilmek demek bir başka deyişle kontrol yetisi sağlamak demektir. İnsanı yaratan Elliler’in geri döndükleri zaman insanları diledikleri gibi yönetip yönlendirebilecekleri inancı yaygın olarak kabul görür. Bu konu hakkında birçok araştırmaya sahip olan UFO bilginlerinin görüşlerine göre, insan vücudunda bulunan DNA 12 farklı şeritten oluşur ve bu 12 şeridin her birinin farklı ırklara ait özellikler taşır.  Bu farklı ırklar ise Elliler’in dünyaya gelerek ilk yaradılışlarını gerçekleştirdiği köle ırklardır. Buradan yola çıkılarak eğer her bir şeridin hakkında detaylı bilgi sahibi olunması halinde, ırklar hakkında da birçok gizemli sır çözülebilir. 

Elliler’in Altın Arayışları

Elliler, insan ırkına hitap eden ve bütün ırkları kontrol eden Tanrılar olarak kabul görmüş varlıklardır. O dönemdeki inanışlardan bir tanesi de Elliler’in insan ırkını yaratma sebeplerinden bir tanesinin altın aramak olduğu savunulur. İnsan ırkını yaratarak, birçok önemli iş için zaman kazanan Elliler, insanı altın aramaları karşılığında yaratmıştır. Kendilerinin altın arayacak zamanı olmadığı için, insanları yaratan bu tanrılar, insanlar üzerinden altın keşfetmeyi ve taşımayı amaçlamışlardır. İnsanı yaratış sebeplerinin kölelik olması, bu bulguları kanıtlar.

 Planet X ise, tarihte yeni keşfedilen bir gezegen olmasına rağmen,  Sümerler tarafından o dönemlerden itibaren sinyalleri verilen bir gezegendir. Kimse bilmeden önce Sümerlerin sinyallerini verdiği Planet X gezegeninin o dönemlerde Elliler’in işaret ettikleri ve temasta bulundukları gezegen olduğu iddia edilir. Bir iddia da; Elliler’in insanlar aracılığı ile ulaşacakları altınları Planet X gezegenine kaçırıp, orada oldukça büyük bir alanda koloni kuracakları yönündedir.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları



Disqus Yorumları