‘’Her seherde besmele ile açılır dükkanımız, Şazilidir pirimiz üstadımız.’’

Bu söz, bizim tarihimize göre kahveyi keşfeden eski Habeşistan dergah erbabı Hasan Şazeliye ithafen 1554 yılı ve sonrası Anadolu’da eski kahvehanelerde görülmekteydi. Bu sebeple biz dekahve merakı olanları içeri buyur ettiğimiz yazımıza bu sözlerle başlayalım dedik. Tarihte bilinen ilk kahvehane 1554 yılında İstanbul’da şimdiki adıyla Tahtakale’de o dönemki adıyla Taht–ül Kale’de ‘’Kivahan’’ adıyla açılmış ve İstanbul’u kahve kültürünün başlangıç noktası haline getirmiştir. Tarihi bile kahve kokanbu şehrin kahveciliği sanat gibi icra eden en ünlü kahve duraklarını sizlere tanıtacağımız harika bir liste hazırladık.

Borderline, Nişantaşı

Tim Wendeboe, George Howell veassembly gibi dünyaca ünlü kahveleri tadabileceğiniz ve hatta eşsiz aromatik kahvelerin yanında taze ve glütensiz yiyecekler ile keyfinize keyif katabileceğiniz bu yer kullandıkları demleme yöntemlerinin kusursuzluğu sayesinde her gün tam da aradığınız lezzetlerde kahveler sunuyor. Belirli periyodlarla tadım (cupping) etkinlikleri de düzenleyerek şimdiden Avrupa yakasındaki birçok kahve severin müdavimi olduğu yer haline geldiler.

İstinye Kahvecisi, Sarıyer, İstinye Park

Ünlülerin uğrak yeri İstinye Park’ın geleneksel Türk kahvelerini yapan ve alışveriş merkezinin içinde olmasına rağmen açık havada bir parkta oturuyormuşçasına huzur veren eşsiz bir yer. Günlük olarak dibek taşında dövülen taze kavrulmuş Türk kahvesi, yüzde yüz doğal damla sakızlı Türk kahvesi ve menengiç gibi geleneksel lezzetlerin yanında 2. nesil kahve akımı olarak da bilinen espresso, Americano, latte kahvelerini de tatmak mümkün. Ancak İstinye Kahvecisi ’nin kozunun safran olduğunu söyleyebiliriz. Safranlı Türk kahvesi içebileceğiniz gibi safranı ayrıca satın alabildiğiniz bu yerin ziyaretçileri genellikle ünlüler, işadamları ve yabancı turistlerden oluşuyor. İstinye Kahvecisi ’nin Ankara ve Katar’da iki şubesi daha açılacak.

Walters Coffee Roastery, Kadıköy

Breaking Bad in meth laboratuvarı sahnelerinden fırlamış gibi bir konsepte sahip olan ve efsane dizinin havasını çok başarılı bir şekilde yansıtan konseptiyle Kadıköy’ün en gözde kahve dükkanları arasında ilk sıralarda geliyor. Kahvenizi yudumlarken bir anda Walter White’ın kapıdan girip ‘’stay out of my territory’’ ihtimaline karşın hızla içip kalkacağınız çok lezzetli soğuk kahveleri de mevcut. Dizinin hayranı olun veya olmayın, sırf lezzetli kahveleri için bile gidilip görülmesi gereken bir yer.

Petra Roasting, Gayrettepe - Beşiktaş

Ahşap dekorasyonun hakim olduğu konsepti ve 1950’lerin müzikleri eşliğinde zamanda yolculuk yapıyormuş hissi uyandıracak eşsiz bir kahve dükkanı olan Petra Roasting’e uğramadan İstanbul’dan ayrılmamalısınız.  Dönemsel olarak ithal ettikleri kahve çekirdeklerini mağazalarının içerisinde kendileri kavurduklarından dolayı yanı başınızdan buram buram  gelen aromatik kokularla kahvenizin keyfini çıkarabilirsiniz. Nitelikli kahvenin Türkiye öncülerinden olan Petra Roasting’in Gayrettepe dışında İstanbul’da 4 şubesi daha bulunuyor.

MOC, Nişantaşı

Kahve mabedi anlamını layığıyla taşıyan MOC İstanbul’un marka haline gelmiş en ünlü kahve dükkanlarından biri olma özelliğini taşıyor. Bilhassa kahve konusunda oldukça hassas davranan ve damak zevkini önemseyen insanlar tarafından tercih ediliyor. Nişantaşı şubesi öğle aralarında harika kahveler denemek ve bir yandan kitabınızı okumak için oldukça konforlu bir atmosfere sahip. İstanbul’da toplam 9 şubesi bulunan MOC’un Sydney, Bursa İzmir’de de birer şubesi var.

Kronotrop, Cihangir

“Ben hem İstanbul’un hem de nitelikli kahvenin tadını çıkaracağım.” diyorsanız eğer Cihangir’in enfes dokusuna kahve kokusunu dolamış Kronotrop’a mutlaka uğrayın deriz. 3. nesil nitelikli kahveakımının öncülerinden olan Kronotrop’ta bu akıma ait bütün demleme çeşitlerini deneyebilir, baristalardan demlemenin incelikleri hakkında bilgiler öğrenerek kahvenizin tadını doyasıya çıkarabilirsiniz.

Rafine, Kadıköy

Lezzetli tatlıların ve kahvelerin minimal bir ortamda buluştuğu adı gibi bir yer Rafine. Butik kahveciliğin ve Kadıköy’ün bohem havasının rafine edilmiş haline sahip bir tarzı var. Espresso bar konsepti ve 3. nesil nitelikli kahve akımını bir arada sunmasıyla belki de İstanbul’daki tek örnek diyebiliriz Rafine için. Özellikle sıcak havalarda gençlerin kitap okurken nitelikli kahvenin tadını çıkarmak için tercih ettikleri bir yer.