Gezginlerin yanlarına alması gereken eşyalardan tutun da gezmesi gereken yerleri en ince ayrıntısına kadar anlatan onlarca liste var sosyal medyada. Peki gerçekten bunları yapınca gezi tam anlamıyla istenildiği gibi mi geçiyor? Bize sorarsanız hayır! Bazı şeyleri akışına bırakıp, yapmanız gereken şeyleri yapmadığınızda tatil zevkiniz neredeyse ikiye katlanıyor.
Yabancılarla Konuşmak
Özellikle yurt dışına yapılan seyahatlerdeki en sorunlu bölüm yabancılarla konuşmak. Gerek yabancı dilimizin yetersiz olduğunu düşünerek gerekse bizimle dalga geçeceklerini düşünerek konuşmuyoruz yabancılarla. Peki durum gerçekten böyle mi? Bir gece önceden tüm ihtiyaçlarımızın çevirisini yaptığımız kağıda çalışarak mı başlamalıyız güne? Bize sorarsanız; tüm bu çekince ve korkularınızı bir kenara bırakıp, bir kere bile olsa gittiğiniz ülkenin yerlileriyle konuşmaya çalıştığınızda emin olun bu çabanız karşılıksız kalmayacak. Ellerinden geldiğince yardımcı olmaya çalışan yabancılardan, hiçbir yerde okuyamayacağınız güzellikteki arka sokak lezzetlerinin yerini de öğrenebileceğiniz konusunda şüpheniz olmasın.
Kaybolmak
Elinizdeki haritaları ve telefon uygulamalarını bırakıp kaybolmanın vakti sizce de gelmedi mi? Gittiğiniz farklı yerlerde herkesin yürüdüğü yoldan değil de bir arka sokaktan yürümenin size kazandıracağı tecrübe, ön taraftaki sokakta yürümenin kazandıracağından kat ve kat fazla. Ayrıca rehberlerin dahi bilmediği yerleri keşfetmenin verdiği haz bize sorarsanız paha biçilemez. Yepyeni ve unutulmaz bir tatil deneyimi yaşamak için önceden belirlediğiniz rotanızın dışına çıktığınıza pişman olmayacağınızın da garantisini verebiliriz.
Önemli Yerleri Gezmemek
Paris sokaklarında boş boş yürüyüp havanın keyfini çıkarmak bize sorarsanız Louvre Müzesi’nin kalabalığında hiçbir şey görmeden saatler harcamaktan daha verimli ve de keyifli. Amsterdam’a gittiğinizde Vondelpark’ta yiyeceğiniz waffle veya patates de Red Light District’i görmekten daha zevkli olabiliyor. Hatta ve hatta Times Meydanı’nın kalabalığını çekmek yerine doğrudan Empire State’e gitmek herkesin yapması gereken bir şey. Hakkında binlerce belgesel yapılan en ünlü yerleri gezmektense arka planda kalan ama bir o kadar güzel yerleri gezmeyi tercih edebilirsiniz.
Bir Yerden Memnun Kalmamak
Para verip gittiğiniz her yeri beğenmek gibi bir zorunluluğunuz yok. Kendinizi aslında orasının güzel olduğunu düşünmek için de zorlamayın! Eğer bir yer hoşunuza gitmiyorsa rotanızı değiştirin. Belki de kalabileceğiniz yüzlerce farklı otelle veya yemek yiyebileceğiniz binlerce farklı restoranla karşılaşacaksınız. Pişman olmaktansa tercihlerinizi değiştirmek daha verimli bir tatil için olmazsa olmaz.
Evdekileri Geride Bırakmak
Tatile çıktığınızda arkadaşlarınıza ve ailenize küçük de olsa bir hediye almak için kaç saatinizi harcıyorsunuz hiç düşündünüz mü? Zamanın yanında fahiş fiyatla satılan hatıra eşyalarına verilen para da cabası. Bir kerelik sadece kendinizi düşünün ve hediye almak için harcayacağınız zamanda daha fazla gezin. Magnetlere vereceğiniz para ile daha güzel bir yerde yemek yiyin. İnanın böyle yaptığınız için kimse sizi suçlamayacaktır.
Fotoğraf Çekmeye Bir Süreliğine Ara Vermek
Muhteşem bir gün batımı izlerken ya da hayranı olduğunuz bir sanatçının konserini dinlerken fotoğraf çekmeye çalışmak yerine anın tadını çıkarmaya ne dersiniz? İçinde bulunduğunuz o anı ilerideki zamanlar için aynı heyecanla saklamanızın ne yazık ki bir yolu yok. Bırakın, başkaları çeksin fotoğrafları. Muhakkak sizden daha iyi bir makineye sahip olanlar da var aranızda. İnternette aratarak o gün batımının daha güzel fotoğraflarını bulmanız işten bile değil.
Günü Boşa Geçirmek
Sabah erken kalkma düşüncesini kafanızdan atarak başlayın işe. Gece herkes dağılana kadar sürdürün eğlencenizi. Geç dönün odanıza. Para verdiniz diye o saçma sapan turlara katılmak zorunda değilsiniz ya, herkesin tatil anlayışı farklı elbet. Rehberinizin anlaşmalı olduğu fahiş fiyatlı yerlerde gezip cüzdanınızı orada bırakmaktansa uykunun keyfini doyasıya yaşayın. Sonuçta tatildesiniz, değil mi?
Facebook Yorumları
Disqus Yorumları