Neden nikâh kıyılırken damadın ayağına basılır? Hiç düşündünüz mü? Türk milleti olarak değişik âdetlerimiz var.

Bir kaç örnek vermek gerekirse; Nazar var mı yok mu diye "kurşun dökmek". Yeni doğmuş bebek sarılık geçirmesin diye "sarı tülbent örtmek”. Nişanlanan gencin bekar arkadaşlarının "nişan kurdelesinden küçük bir parça yutması " gibi. Bunlardan bir tanesi de nikâh kıyılırken "damadın ayağına basmak".  

Sabırsızlıkla beklediğiniz gün geldi. Artık nikah salonundasınız. Nikâh memuru geldi ve işleme başladı. Gelin hanım imzayı attı. Kalemi damat beye verdi. Damat bey de imzasını atacakken misafirler maça gelmiş holigan gibi tezahürat atıyor "ayağına bas" "ayağına bas". Gelin hanım tüm gücünü toplayıp damadın ayağına basıyor. Misafirlerin şiddetlenen alkışları, gelin hanımın güç bende edasıyla tebessüm etmesi, damat beyin canının yanması ama gülümsemeye devam etmesi. Komik gibi görünen bu olayı bizler artık her düğünün olmazsa olmazı olarak kabul etmişiz. Aslına bakarsak gerçekten eğlenceli dakikalar geçirmemize sebep olmuştur.

Antik Roma’dan Gelen Âdet

Türkiye; farklı kültürlere ev sahipliği yapan geniş bir coğrafyaya sahip bir ülkedir. Nikâhta damadın ayağına basmak kökeni Antik Roma'ya dayanan bir âdettir. Antik Roma’da ayakkabı önemli bir rol oynamaktadır. Gelinin damadın ayağına basması gelini bırakıp kaçmaması için ayakkabısının yıpratılması adına yapılıyor. Hatta başka bir âdet ise evlenecek olan bayana yeni ayakkabı alınmaması. Eşini bırakıp kaçmasın diyedir. Anlaşılan o ki Antik Roma’da eşler birbiri için çok önemlidir.

Her zaman olduğu gibi bu adeti de öyle bir benimsemişiz ki nikâhta ayağına basılmadık damat kalmamış. Hatta bazı nikâh salonlarında gelin ve damadın ayakları gözükmesi için örtü de açık yerler bırakılmış ya da hiç örtü kullanılmamış. Amaç gelinin damadın ayağına nasıl basıldığını görmek ve alkışlamak. Tabi ki gelenek göreneklerimiz, âdetlerimiz çok güzel. Her yörenin kendine has mükemmel âdetleri var. Bu âdetleri gelecek nesle aktarmak onları yaşatmak adına değiştirmeden aktarılmalıdır.

Evlilik Aşkı Güldürür

Evlilik; her iki tarafın bir birini sevmesiyle başlayan uzun soluklu bir serüvendir Bu sevgiyi korumanın tek kuralı saygıyı asla yitirmemekten geçer. Kalp kırmadan geçen her saat kazanılmış güzel dakikalardandır. Evliliğiniz aşkı öldürmesin güldürsün. Âdetleri yerine getirirken gülmeye başlayacaksınız. Misal kız isteme esnasında damadın kahvesine tuz atmak, kına gecesinde önce gelini ağlatıp ardından oynatmak, nikâhta ayağa basmak gibi güldüren âdetler sayesinde ilerde unutulmayacak güzel anılarınız olmuş olacaktır.   

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları



Disqus Yorumları